by Keypoint Gayrimenkul 
Türkiye geneline bakıldığında, konutların sadece yüzde 22’sinin sigortalı olduğu görülüyor. Peki konut sigortası oranı neden bu kadar az? Sigorta çok mu pahalı? Konut sigortası hangi hasarları karşılar? İşte konut sigortasına ilişkin detaylar…
Her şeyin başı sağlık’ diyen bir ata-sözümüz var ama bu dönemde sağlığı korumanın ne kadar zor ve meşakkatli olduğunu, bütün dünya olarak acı bir şekilde deneyimledik.
Türkiye, eşsiz sağlık sistemi ile koronavirüs tedavilerini özel-kamu hastanesi demeden bütünüyle ücretsiz yaparken, tüm dünyada binlerce insan sağlık teminatı olmadığı için tedavi olma şansı bulamadı. Türkiye Gazetesi’nden Canan Eraslan’ın haberine göre; diğer yandan bu dönemde sığınağımız, hayat alanımız, keyif mekânımız ve daha birçok şey olan evimize de bakma fırsatımız oldu.
Evimiz daha güzel olsun, daha çok güneş alsın, huzur versin, iyi hissettirsin diye bu dönemde çok çabaladık. Fakat evlerimiz belki yan, belki üst komşu ve belki de kendi dikkatsizliğimiz veya kazayla hasar da gördü. Bu arada bu zararlarla karşı karşıya kaldık. Belki de biz komşumuza zarar verip onu karşıladık. Yani, evlerimizde daha çok kaldığımız bu zamanda sigorta daha fazla gündeme geldi. Çünkü konut sigortası, yangından hırsızlığa, depremden su ve sel baskınlarına kadar koruyan, komşumuza verebileceğimiz bazı zararları da teminat altına alan bir sigorta.
Sanıldığının aksine, muhtemel zararlar karşısında çok küçük olabilecek bedellerle konut sigortası yaptırılabiliyor. Fakat ne yazık ki her şeyimiz olan evimizi güzelleştirmek için ayırdığımız on binlerce TL’lik bedellerin küçük bir kısmını dahi, evimizi korumak için harcamıyoruz. Sigorta Birliği verilerine göre, evleri hırsızlıktan su baskınına kadar teminat altına alan konut sigortasına talep çok düşük. Konutların sadece yüzde 22’si sigortalıyken, iş yeri sigortalılığı yüzde 37 olarak tespit edildi.
Hep düşük seviyelerde
Sigortalılık oranı incelendiğinde, taşıtlar ön planda yer alıyor. Otomobillerin yaklaşık yüzde 60’ına yakını kasko sigortasına sahipken, zorunlu trafik sigortası oranı ise yüzde 80. Hayat alanımız olan konutlarda ise sigorta çok daha düşük seviyelerde seyrediyor. Zorunlu olmasına rağmen DASK’da yüzde 41’lik sigorta oranı olurken, konut sigortası oranı yüzde 22, iş yeri sigortalılık oranı ise yüzde 37’den biraz daha düşük.
Konut sigortası çok mu pahalı?
Burada yine otomobil-ev karşılaştırması yapılıyor. Orta hâlli bir otomobile yılda sadece kasko ve zorunlu trafik sigortası olmak üzere yaklaşık 2 bin TL ödeniyor. Konut sigortası ise bunun 10’da biri kadar. Konut ve otomobilin hem maddi hem manevi değeri karşılaştırıldığında karar vermek daha kolay hale gelebilir.
Evin sahibi olmak şart mı?
Hayır değil. Çünkü bir eve hırsız girdiğinde evin sahibi olmanıza dikkat etmiyor. Bir elektrik kontağı, su baskını, su sızıntısı gibi hasarlarda da evin sahibi olmuş olmamış pek önemli sayılmıyor. Bu gibi talihsiz durumlarla karşı karşıya kalındığında komşuya verilen zararı karşılamak da zorunlu. Kiracı bile olsanız.
Bu sigorta neleri korumaya alıyor?
Yangın, yıldırım, infilak, duman, terör, fırtına, hırsızlık, dâhili su gibi birçok hasarı teminat altına alan bu sigorta türü, çilingir hizmeti, cam hizmeti gibi birçok asistans teminatı da poliçeye dahil ediliyor. Antika, tablo gibi değerli halı gibi varlıklar da yine belirli limitler dahilinde teminat altına alınabilir.
